14 Ekim 2009 Çarşamba

Inazuma Eleven



İşte o an geldi, Inazuma Eleven dünyasına giriş yapıyoruz!

Inazuma Eleven Nintendo DS için çıkmış bir rpg/futbol oyunu. Belki hatırlayanlar vardır, Kaptan Tsubasa ve Benjamin gibi futbolu konu alan animelerle (çizgifilm) büyümüştü birçoğumuz. Inazuma Eleven bu yolun son yolcusu. Fakat ne yazıkkı Tsubasa'nın oyunları gibi Inazuma Eleven oyunu da Japonya'dan dışarı çıkamıyor. Tsubasa'da Japonca olmasına rağmen komutları ezberleyip oynamak mümkündü, fakat hikayeyi anlayamıyorduk. Aynısını Inazuma Eleven'da da yaşıyoruz. Fakat oyun çok zevkli olduğu için affettiriyor kendini.



Oyunda Raimon Lisesinin futbol takımının kaptanı Endou Mamoru'yu canlandırıyoruz. Kendisi kaleci posizyonunda oynuyor. Bir futbol takımı sahaya 11 kişi çıkar, birbirinden renkli 10 oyuncumuz daha var, pardon, 4 oyuncumuz eksik ve okul gereksiz masrafa girmemek için klübü kapatacak. Hemen 4 oyuncu buluyoruz. Her ne kadar takımı kurmuş olsak da sıradan bir takımız şu an. Bölgenin en güçlü takımı bizle maç yapmak istiyor kimsenin anlam verememesine rağmen. Maçta hezimete uğruyoruz ve duruma dayanamayan Gouenji hayran kalınası "Fire Tornado" şutunu çakıyor. Rakip takım korkup kaçıyor, yok kaçmıyor elbette ama istediklerini alıyorlar. Bundan sonra da oyunumuza giriş yapmış oluyoruz. Galip geldiğimiz için çevreden bir çok takımdan maç teklifi alıyoruz, bu oyunun rpg kısmının "random encounter" denen kısmı oluyor. Oyunun rpg kısmında takımdan 4 kişiyi seçip onlarla dolaşıyoruz. Rastgele karşımıza çıkan 4 kişiyle dörderlikten maç yapıyoruz, bunlarda top bizdeyse 1 gol atınca kazanmış oluyoruz, top onlardaysa topu onlardan almak kazanmış duruma getiriyor bizi. Kazanınca para ve deneyim puanları topluyoruz her rpg oyununda olduğu gibi. Tabi her rpg oyununda olan boss savaşlarına benzer bosslarımız var bu oyunda da. Onlar da 11 kişiden oluşan tüm takımı kontrol ettiğimiz maçlar. Bunlar da sadece topu kapmak yetmiyor, gol de atmak gerekli. :)

Kontroller ise dörderlik ve tam takım sahaya çıktığımızda aynı. Stylus'la pas atmak istediğimiz oyuncuyu yada yeri tıklıyoruz; oyuncuyu koşturmak için, oyuncudan itibaren gitmesini istediğimiz doğrultuda bir ok çiziyoruz; şutlarda ise kalenin üzerinde bir nokta seçip, ister normal ister aşırma şutunu seçtikten sonra şur gücünü ayarlıyoruz ve kaleciyle topu başbaşa bırakıyoruz. Defansa geçtiğimizde ayağa kayma veya çalıma karşılık darbe şeklinde iki seçenediğimiz var. Aynı şekilde atakta olduğumuzda da çalım atma gibi seçenekler mevcut. Ve her oyuncunun seviye atlayarak kazandığı özel yetenekler var. Şutlar, çalımlar, top kesmeler ve kaleci yetenekleri. Bunları ise bu saydığım ikili seçeneklerin tam ortasında ufak kısımda çıkıyor. Her karakter dört tane yeteneği kendi öğreniyor. Ekstradan iki yetenek de biz öğretebiliyoruz.

Oyunda bitmek bilmeyen bir transfer durumu var. Hikayedeki her önemli gelişmeden sonra yeni oyuncular açılıyor. Bunları mavi saçlı kızla konuşarak aktifleştiriyoruz ve gidip arıyoruz. Aslında kız yerini söylüyor ama bizim Japoncamız yok. :( Tabi bu oyuncular sayıca ne kadar çok olsalar da Raimon Lisesi oyuncuları, bazıları tenis, bazıları sumo, bazıları müzik klübü öğrencileri. Yani aralarında işe yarayan çok da fazla oyuncu yok. O yüzden kızıl saçlı kız ekibe katıldığında yendiğimiz takımların oyuncularını trasfer edebiliyoruz. Bunda da aynı şekilde oyuncuyu seçip aramaya çıkıyoruz. Esmer kız ise yendiğimiz maçları tekrardan oynamamızı sağlıyor.

Oyunda böyle bir oraya bir buraya koşturup duruyoruz, karşımıza çıkanları yenip yolumuza devam ediyoruz. Şirin grafikler ve hoş müzikler eşliğinde ilginç karakterlerle yüzleşip duruyoruz. İlginç karakterler demişken oyunun yapımcılarının Professor Layton serisinin yapımcıları da olmasından dolayı oyunda Profesör Layton'la karşılaşmak da mümkün.

Oyun her türlü güzelliğine rağmen bana kısa ve kolay geldi. Ama tekrar oynamak ve farklı oyuncular kullanmak bile iştah kabartıcı geliyor. Oyunu port mu edersiniz emulatör mü kullanırsınız yoksa flashkart olayına mı girersiniz bilmem ama kesinlikle oynayın. İkincisinin çıktığını belirteyim, ben şu an ona yoğunlaşmış durumdayım.

Ayrıca bu oyunun bir animesinin bulunduğunu söylemekte yarar var, her ne kadar bölümlerinin yarısının bile sublanmamış olması nedeniyle hikayeyi orada da öğrenemiyoruz. Eğer İngilizceniz varsa, ilk oyunun hikayesinin tamamı gamefaqs.com sitesinde bulunmakta.

Son olarak yine birkaç resim koyuyorum ve kaçıyorum.









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder