26 Mart 2010 Cuma

Super Robot Wars: Original Generation



Super Robot Wars: Original Generation

SRW:OG bir anime olarak beklentilerimi karşıladı diyebilirim. Super Robot Wars/Taisen serisini strateji/rpg oyunlarından biliriz, bu oyunlar mecha dünyasının en iyi serilerini aynı oyunda toplayıp, hem oyunculara yeni seriler tanımayı hem de bildiğimiz serilere farklı bir bakış açısıyla eşsiz bir strateji oyunu sunar. Fakat ne yazık ki oyunların tamamına yakını Japoncadır. Bu yüzden oyunlardan tam zevk alabilmek için Japonca bilmek gerekli. Bazı oyunlara fan çevirileri yapılmış ve oynanmayı beklemektedir. Tabi "official" bir çeviri ile fan çevirileri arasında çok fark olduğu bir gerçek. SRW:OG bu noktada serinin diğer oyunlarından farkını belli ediyor. Aynı isimle GBA için çıkan oyun hem İngilizce idi hem de mecha serilerinden hiçbirini barındırmıyordu. Adı üzerinde "Original" Generation serinin kendi karakterleri, mechaları ve terimleri üzerine yola çıkıyor ve böyle oyunlara ne kadar ihtiyaç olduğunu belli ediyor. Başyapıt niteliğindeki Super Robot Wars Original Generation ve oyunun devamı olan 2. oyun şu an konumuzun dışında kalıyor. Çünkü konu SRW:OG animesi.

Anime oyundaki iki seçilebilir karakterden Ryusei Date hikayesi üzerine yoğunlaşıyor. Oyundaki hikaye ve konuşmalar neredeyse birebir aynı. Bu da büyük bir artı olarak yazılıyor animenin puan tablosuna. Konu ise uzaydan gelen tehditlere (Aerogators) karşı dünyada özel güçler kurulmuş, ve bu kuvvetler olabildiğince fazla sayıda yetenekli "robot" kullanıcısı toplamaya çalışıyor. Fakat elde çok fazla robot olmaması ve düşmanların hem sayıca hem de teknoloji bazında çok dünyadakilerden çok önde olduğu bir gerçek. Ayrıca dünyadaki teknoloji de uzaylılardan elde edilmiş. Kahramanımız Ryusei Date robotlara hayran bir genç, genelde tek konuştuğu şeyler Super Robotlar. Kendisinin bile bilmediği telekinesis yeteneği bazı kimseler tarafından uzaylılara karşı savaşması için seçilmesindeki en önemli neden. Ryusei hayranı olduğu robot aleminin içine girince çıkmak da istemiyor tabi, ve kendini geliştirerek animedeki rolünün hakkını veriyor. Tabi oyunlardan sadece ilkini kaplayan hikaye bazı noktalarda eksik geliyor. Spoilere girmeden bunun birtakım nedenlerden ötürü normal karşılamamız gerek. O kadar çok karakter var ki seride, hepsini yeterince iyi tanıtıp, hikayeyi de tam anlamıyla anlatsalarmış 80-90 bölümlük bir anime olurmuş. Bu nedenle animeyi izledikten sonra oyunu oynama isteği gelmesi olası. Bende öyle oldu. Muhtemelen sizde de olacak.

Çizimlere değinecek olursam, çok fazla beğenmediğimi söyleyebirim. Yeri geliyor çok akıcı, yeri geliyor hatalarla dolu ve sıradan. Çizimler çok değişken ve yetersiz geldi. Tabi bir mecha animesinde karakter çizimlerinden ziyade mechaların çizim ve animasyonları daha önemli benim gözümde. Mecha sekansları 3D şeklinde ve bana oldukça yeterli geldi. Daha iyi olabilirdi ama kesinlikle kötü değil. O yüzden çizim ve animasyonlar genel olarak fena sayılmaz, yani çıktığı yıla göre çok iyi olmasa da fena değil.

Sesler ise oldukça başarılı. Açılış müzikleri JAM Project yapmış ve hakkını vermek lazım, çok iyiler. Kapanış müzikleri daha slow parçalar ve fena değiller. Genel olarak sesler çok iyi olsa da, başkarakter Ryusei Date'nin seiyusu gitmemiş diyorum karaktere. Daha hotblood bir ses çok daha iyi olabilirdi. Çok olgun kalmış sesi. Ve Ryusei hiç de olgun bir karakter değil.

Karakterlere bakacak olursak, bir sürü karakter var, fakat çoğu gölgede kalıyor. Yine de bardağın dolu kısımları da oldukça doyurucu sayılır. Ryusei hotblood, sıfırdan zirveye oynayan tip; Rai, olgun soğuk tip, Aya hikayenin kilit karakterlerinden ve ayrıca fanservis faktörü olan bir tip; Kusuha, narin fakat en yüksek telekinezi gücüne sahip tip; Ingram, gizli kapaklı işler çeviren tip; Kyosuke, gizli başkarakter tipi; Excellen, oynak fanservis tipi; Bullet, Ryusei'ye çok benzer tip, vs vs vs... Karakterler kesinlikle serinin önemli bir artısı.

Benzer şekilde mechalar da oldukça doyurucu. Hem Super hem de Real robotlar var. Fakat bazı seri üretim mechaları önemli karakterler uzun süre kullanmak zorunda kalıyor. Gönül isterdi ki her karakterin kendine özel mechası olsun. Çoğu karakterin iyi kötü var fakat, seri üretim mechaların bazıları tasarım olarak çok kötü. Yine de fazla çeşit mecha bulunuyor olması gerçekten bir artı. Sonuçta animenin ismi Super Robot Wars.

Anime ile ilgili son sözlerimi yazmaya başlarken, animenin günümüz mechaları arasında yüksek izlenebilirlikte olduğunu belirtmeliyim. İzledikçe açılan ve daha da merak uyandıran bir yapım. Özellikle karakterler ve bazı mechalar animeyi seyirlik kılan en önemli etkenler. Fakat animenin devamının gelmesi gerek. Bazı şeyler eksik kalıyor ve bu eksiklikleri gidermenin tek yolu da şimdilik oyunun devamını oynamak. İyi seyirler...

Benim notum: 8/10


Benden bazı notlar: Kişisel favorim Kyosuke Nanbu ve mechası Alteisen. Karaktere ve mechaya kırmızı tema hakim. Ve kırmızı mechalar her daim favorimdir. Excellen çok hoş bir bayan, tavırları da öyle fakat seiyusu nedense çok hoşuma gitmedi. Ryusei'nin seiyusunu aslında çok severim. Gundam 00'da Lockon Stratos karakterine hayat vererek efsane bir iş çıkarmıştı. Fakat sesi Ryusei'ye gitmemiş ne yazık ki. Belki Irm'e daha iyi gidebilirdi. Masaki hakkında da bir iki laf etmeden olmaz, Cybuster çok kaliteli bir mecha fakat tasarımını sevemedim. Ama Masaki'nin seiyusuna hayran kaldım. Harika bir karakter olmuş. Masaki'nin başkarakter olarak yer aldığı bir SRW oyunu var, onu da oynamak istiyorum İngilizce olarak bulabilirsem. Bunlar haricinde Lefina ne kadar tatlıdır öyle, her eve lazım. Açılış parçası Break Out sanırım JAM Project'in en sevdiğim çalışması, dinlenmeli. Birkaç resimle mesajı sonlandırıyorum.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder